GÜNEŞİN YÜZÜ GIBI PARLAYAN ÇOCUKLARI ÖLDÜRDÜLER

 

Yannis Vasilis Yaylalı

Türkiye devletini yöneten çeteler yönetme sorunu yaşadıklarında bol bol katliam ve soykırımlara imza atarlar. Türkiye 2013 martı itibarıyla çözüm sürecine girdi. Türkiye tarihinde ilk defa PKK’ye karşı çift taraflı ateşkes sürecini yaşıyordu. Aslinda çözüm süreci Süriye ve Rojava’daki ki gelişmeler için alınmış bir karardı. Suriye’de ve Rojava’da Kürtler için kazanım süreci olacak bir süreç söz konusuydu,Kürtler ise böylesi bir süreçte elini taşın altına koymuş bu süreci Kürtler açısından kazanımlar dönemi yapmak için mücadale ediyorlardı. Türkler de bu kazanımları bozmak için Suriye ve Rojava’ya yoğunlaşmak istiyordu. Aslına bakarsanız Kürt ulusal hareketinin de buna ihtiyacı vardi. Gücünü bölmek istemiyordu ve Rojava’ya yoğunlaşmak istiyordu.  Çözüm süreci tam bu ihtiyaçlardan doğdu.

Kürtler bu süreci çok iyi kullanırken ve özerk alanlar oluştururken , Türkiye’nin desteklediği hiç bir çeteci güç Kürtlerin karşısında tutunamadı , en son Gri Spi de düşünce Türkiye Rojava’da havlu attı , işte çözüm sürecinin bozulmasına giden yola böylelikle girilmiş oldu. Iktidar Türkiye’de 2015 yılı  7 Haziranında yapılan seçimde hezimete de uğrayınca Suruç’un da içerisinde olduğu savaş sürecinin fiili olarak başlatılacağı provakasyon sürecinin startı verildi. Aslında provakasyonlar 7 haziran seçimi öncesinde ve sadece HDPlileri,Kürtleri hedef alan Işid saldırıları ile başladı.Bunlardan biri de Amed’de Selahattin Demirtaş’in da olduğu seçim mitingine bombalı saldırıydı.Bir çok kişi yaşamını yitirdi ve çok sayıda yaralananlar oldu. Hemen seçimin ardından 20 Haziran’da yine Türkiye devletinin desteğiyle İşid Kobani’ye üç taraftan çok büyük bir saldırı gerçekleştirdi ve yüzlerce insan yaşamını yitirdi.

Kobani katliami esas olarak sivilleri hedef almıştı ve toplumda büyük bir travma oluşturdu. Gerçekleştirilen saldırıda en çok çocuklar etkilenmişlerdi . Bu yüzden gençler hem çocuklara destek vermek, hem de şehrin yeniden inşası için de Kobani’ye gitmek üzere Suruç’ta bekliyorlardı. Aslina bakmak gerekirse Suruç’ta bekleyen gençler  bu ülkenin geleceğiydi ,ama Türkiye’yi yöneten çetenin istediği gençlik ise sormayan, araştırmayan fanatik şekilde inançla bağlılık gösteren bir gençlikti. Oysa Suruç’tan Kobani’ye geçmek üzere bekleyen gençler asla onların modelleri arasına girmiyordu. Suruç’ta bekleyen gençler geleceğimiz için güneş gibi parlıyordu. Onlar ellerinde oyuncakları, dillerinde türküleri ile Kobani’ye geçmek için Suruç’ta bekliyorken Türkiyeyi yöneten çetelerin organizasyonu ile İşid canileri tarafından hunharca katledildi. Katliam o kadar organizeliydi ki bombacı kendiyle beraber bombayı gençlerin arasında patlattıktan sonra bile devletin kolluk güçleri yerde yatan yaralılara,onlara yardım etmek isteyenlerlere karşı gaz bombası atıyor ve yardımları engellemeye çalışılıyordu.Zaten Suruç’un da dahil olduğu Türkiye de yapılan İşid saldırılarına katılan katlilerin devlet güçleri tarafından bilindiği,korunduğu ,hatta kısa süreli göz altına bile alınsalar katliamlar için hemen bırakıldıklarını görmüştük.

Suruç’ta yaşamlarını yitirenleri asla unutmayacağız,bu canice katliamı yapanları,organize edenleri de, Suruç’un faili belli olan katilleri bu ülkenin geleceğine de ipotek koymak istiyor. Suruç’un katillerine karşı mücadele vermek aynı zamanda bu gençlerin ideallerine bağlı kalmakla da doğru orantılıdır. Bu yüzden Suruç’un katillerin hesap vermesi için gençleri ve insanlarımızı tüketen bu alçakça çarkın da ortadan kalması gerekir ki o zaman günesin yüzü gibi parlayan gençlerimiz toprağa boşa düşmemiş olacaktır

#SurucKatliamınıUnutma
#SuruçKatliamı

İşidKobaniSuruç katliamıTürkiyeYannis Vasilis Yaylali
Share
Comments (0)
Add Comment