Barış İçin Aktivite
Barış I Eirini I Peace I Aşiti

PONTOS SOYKIRIMININ 100.YILINDA CHP’DEN TOPAL OSMAN’I AKLAMA OPERASYONU

CHP bu devletin kurucu faşist partisi deyince kızanlar oluyor. Alın ırkçılıkla, sovenistlikte AKP, MHP ile yarışa girmiş ve adeta ırkçılık seferberliği yapmaya soyunmuş CHP Giresun milketvekili Necati Tiğlı'nin Pontos Rumlarının, Ermenilerin, Kürtlerin katili ve hatta BMM ikinci gurubun liderlerinden Trabzon milletvekili Ali Şükrü beyin öldürülmesinden bizzat sorumlu Topal Osman ve çetesinin onure edilmesi için ,yine korkakca da olsa âdeta Katil Topal Osman ve çetesine iade-i itibar için Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'in cevaplandırması talebiyle aşağıdaki öneriyi verdi.

0 1.464

Yannis V Yaylali l Pontos Aktivist


CHP bu devletin kurucu faşist partisi deyince kızanlar oluyor. Alın ırkçılıkla, sovenistlikte AKP, MHP ile yarışa girmiş ve adeta ırkçılık seferberliği yapmaya soyunmuş CHP Giresun milketvekili Necati Tiğlı’nin Pontos Rumlarının, Ermenilerin, Kürtlerin Katili.Hatta BMM ikinci gurubun liderlerinden Trabzon milletvekili Ali Şükrü beyin öldürülmesinden bizzat sorumlu
Topal Osman ve çetesinin onure edilmesi için ,yine korkakca da olsa âdeta Katil Topal Osman ve çetesine iade-i itibar için Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’in cevaplandırması talebiyle aşağıdaki öneri verdi.

CHP Giresun milletvekili TIĞLI bir de çok iyi bir şey yapmış gibi bu katil Topal Osman için açılan sayfanın sözde yöneticisinin ” Çok teşekkürler, ınşaallah kabul olur. Allah razı olsun, gurur duydum yaptıklarınızdan, tekrar teşekkürler ” sözüne ” Ben teşekkür ederim, sayfanızı takip ediyorum çok güzel ” diyerek bu katil yanlılarını yüreklendirmekten de geri durmuyor. Özellıkle  iktidar koalisyonu partilerinde çokça  gördüğümüz şovenist, ırkçı oyları alabilmek için yaptıkları çirkin propaganda savaşını örnekle böyle bir çıkış yapmışsa bu da dünyanın gördüğü en rezil durum olduğunu da belirtmek isterim.

Resim 1 : CHP Giresun  milletvekili ile sözde milis yarbay Topal Osman sayfası yöneticileri arasında ki görüşme 

Tüm bunlardan CHP habersiz midir,  habersiz yapıldığını düşünmüyorum. CHP Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisi , kimileri sözde sosyal demokrat bir parti olarak görse de , faşist bir partidir. Pontos Rumlarina yapılan soykırımda imzası olan partidir. Yine diğer azınlık ve Kürtlere yapılan katliam ve soykırımların altına imza atmış partidir. Zaman içerisinde koşullar iktidar partisi olma durumunu değişirdi. Uzun yıllar boyunca iktidar olamamış bir parti olması nedeniyle ve sekuler tavrı nedeniyle mücadeleden kopan bazı sol-sosyalist kesimin ,alevilerin tevazusunu alan parti konumuna geldi. Sol’da tutunamayan ve sağ kesime karşı korunabileceği bir liman gibi görülme durumu oldu .Bu durum CHP’nin değiştiğinin göstergesi değildi .Işte  bu tür girişimler CHP’nin gerçek kimliğimi ele veriyor. Kürtlere karşı da benzer bir tutuma sahipler. Bu duruma en iyi  örnek anayasaya aykırı olmasına rağmen,  iktidar partisinin HDP’ye yöneleceği gün gibi açıkken hükümete destek vermesi, yine Rojava siyaseti benzer durumlar arzediyor. CHP bu önergeyi  her iki nedenle de çok rahatlıkla meclise verebilir. İlki yaklaşan seçimler dolayısı ile soven irkçı oylara göz dikmesi ile açıklanabilir. Ikinci neden ise daha statejik, yüzyıllık Türkleştirme projesi kapsamında başladıkları işe hazır fırsatı da doğmuşken devam etmek. Icerisindeki sol ve sosyal demokrat kesim biraz bu durumu kavrasa da ,aleviler zamanla oluşturulmuş suni müslümanlardan korkularına teslim olmuş durumda ve dört elle  CHP’ye sarılmış durumdalar. Işte bugün CHP Giresun milletvekili TIĞLI’nın Topal Osman önergesi ile ayyuka çıkan tavrı bir süredir CHP lideri Kılıçdaroğlu tarafından çeşitli nedenlerden dolayı gün gün dozajini artırarak devam ettirdiği politikanın devamıdır. Hatta en son irkçı Ozan Arif’i sahiplenmesi sembol bir durumu ifade ediyordu. Özellikle alevi kesiminden yoğun tepki gelmesine rağmen bu çizgi terk edilmedi. Alevi kesimi de son dönemde pratiği ıle gördüğü CHP’yi eleştirmeye başladı. CHP’nin özenle saklamaya çalıştığı yüzü aslında iktidar koalisyonu partilerin şoven, ırkçı propaganda araçlarını iyice kullanmaya başlamasıyla ortaya çıktı. CHP’nin gerçek yüzünü soykırım ve katliamlara karşı aldığı tavırla görebilirsiniz. Ayrıca devlet  yönelimin ayyuka çıkmış olan Kürt halkina karşı duyarsızlığı, hatta bir çok konuda hükümete verdiği destek ile de görmek isteyen CHP’nin gerçek yüzünü görebilir

Bakın  Giresun  CHP milletvekili  TIĞLI  Topal Osman’i aklama işine koyulmuş da CHPli Giresun  belediye başkanı boş durur mu ?

Resim 2 [Giresun  belediyesinin  Osman  Ağa için yapılan balmumu heykeli açılışı için yaptırdığı  afiş ]

Kimse kızmasın bu bir değil , on değil. CHP’nin yediği halt . Gerçek CHP, Türkiye Cumhuriyetini kuran kurucu parti olan CHP geri döndü. Sadece bir süreliğine es vermişti, kaldığı yerden icraatlarina tam hız devam…

CHPli Belediye başkanı Kerem Aksu da Giresun’da yaptığı iicraatlar ile ergenekoncu çete başı bir çok faili meçhul cinayetin de zanlisi Veli Küçük’ün 2000’li yıllarda başlattığı katil ve soyguncu çetebası Topal Osman’ı aklama işine yine CHP milletvekili olan Necati Tığlı’ya tam destek veriyor. Neymiş “Milis Yarbay Osman  Ağa Balmumu  Heykeli  Açılış Töreni ” bunun altına imza atmak bu Katilin işlediği her cinayete ortak  olmak demektir. Bu tehcir soyguncunun işlediği her her suça ortak olmak demektir . Neye ortak olduğunuza, neyin altına imza attığınızın farkındamısınız.

Resim 3 : *Giresun’ da Katil Topal Osman ve arkadaşlarının balmumu heykeli Atatürk meydanında sergilenmeye başlandı. Balmumu hayellerin açılışını CHP belediye başkanı Kerem Aksu ve yıne Topal Osman’in aklanması için meclise ,Savunma bakanı Hulusi Akar’a soru önergesi veren CHP milketvekili Necati Tığlı yaptı.

Üstelik 18 Mart 2019 tarihinde Giresun’da bulunan Atatürk  meydanında ki Katil ve soyguncu Topal Osman’a ve çetesine ait balmumu heykeli açılış töreninde Aksu’nun  sarfettiği ” Büyük Atatürk’ün Muhafız Alay Komutanı Milis Yarbay Osman Ağa ve arkadaşlarının yakışan bir müzeğe gitmesini istiyorum. Ağa’sız, Osman Ağa’yı Atatürk’ünüz düşünemiyorum . ” cumlesi artık başka hiç bir söze gerek bırakmıyor.

Aşağı da alıntılamalarını yaptığım tarihci Ayşe Hür de bu meseleye  değinecek , 2000li yıllarda çetebaşı Veli Küçük’ün katil topalı aklama işini durduran ve katilin heykelini depoya kaldıran yine CHP’li belediye başkanıydı. Kendi yaptıkları icraatı yine kendi yaptıkları  yeni bir icraatla boşa çıkarmak bu değilse nedir. Bu nasıl bir akıl  tutulmasıdır anlamak zor.


CHP’nin biraz durumuma değindikten sonra , TIĞLI ‘nın savunma bakanı Hulusi Akar’a  cevaplandırılması istemiyle verdiği soru önergesine geçmeden önce Topal Osman meselesine biraz değinelim. Fakat sizde bizim sözümüzün değerinin  olmacağını da bilerek tarihçi Ayşe Hür’ün Resmi ideolojinin ,resmî söylemin  köşe başlarını tutmuş kesimden referanslarla birikim dergisi için  kaleme aldığı  “Çağımızın bir başka kahramanı Topal Osman ” yazısından sizin sözde kahramanınıza bizim ise katilimize bir bakalım Istiyorum. Hadi bakalım sizin sözde kahramanın birinci dünya savaşındaki durumu ile başlayalım “Topal Osman’ın tarih sahnesine ilk çıkışı 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Giresun’dan topladığı 100 kişilik çeteyle Trabzon hapishanesinin kapısını açtırıp 150 mahkumu çetesine ilave etmesiyledir. Kendi ifadesine göre 1. Balkan Harbinde yaralanarak topal kalmıştır. Topal Osman’ın gönüllüleri (!) Teşkilat-ı Mahsusa’ya bağlı olarak Artvin yöresindeki Ermeni tehcirinde görev (!) yaparlar. Nisan 1916’da Borçka’da Ruslara karşı savaşan Türk ordusuna katılan Topal Osman, orduda olduğunu unutup kabadayılığa devam etmekle kalmayıp, sıcak çarpışmaları görünce kaçma emareleri gösterince, komutanı kendisini affetmez ve 50 değnekle cezalandır. Değnekler, kahramanımızın alelacele çürük raporu alıp memleketine geri dönmesine yeter de artar bile. ” (Ayşe Hür )

Sizde bizim sözümüzün değerinin olmayacağını bilerek hem asker kaçağı, hem de Ermeni halkının katili olan Topal Osman Pontos soykırımına dahil edilmek için neler yapılıyor Ayşe Hürü dinleyelim ” Asker kaçağı Topal Osman bir süre sonra Giresun-Samsun havalisinde ortaya çıkar. Bölge uzun süredir bağımsız Pontus Devleti’ni kurmayı hedefleyen Rum çeteleri ile uğraşmaktadır. İttihatçıların gizli örgütü Teşkilat-ı Mahsusa’nın son başkanı Hüsamettin Ertürk’e göre Mustafa Kemal’in Samsun’a gelir gelmez Havza’da Osman Ağa ile görüşmüştür. (İki Devrin Perde Arkası) Halbuki bu sırada Topal Osman İstanbul Divan-ı Harbi tarafından Ermeni katliamlarına katılmaktan aranmaktadır. Anlaşılan bu alandaki maharetlerinden Rumlara karşı yararlanmak ihtiyacı doğmuştur ki, 8 Temmuz 1919’da Osman Ağa hakkındaki tutuklama kararı Padişah Vahdettin tarafından kaldırılır. Topal Osman, Muhafazai Hukuk-u Milliye Cemiyeti Giresun Şube başkanı olur ardından Erzurum Kongresi’nde Mustafa Kemal’e muhalefet edenleri sindirme görevini başarı ile yapar. H.İ. Dinamo’ya göre Mustafa Kemal “Pontus belasından kurtulmayı Topal Osman’ın tecrübeli ellerine” bırakmıştır. Topal Osman da “Siz hiç merak etmeyin Paşam. Bu Pontus Rumlarına öyle bir tütsü vereceğim ki, hepsi mağaralarda eşek arısı gibi boğulacak” der. (Kutsal İsyan, 2. Cilt) ” ( Ayşe Hür Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman )

Sizde sözümüzün degeri olmayacağını bilerek devam edelim. Boşuna soyguncu demiyoruz buyurun Ayşe Hür bir devlet memurunun onun eşkıyalarını, talanciligini ortaya koyan teli şöyle paylaşıyor “Ocak Ağustos 1920’de 3. Fırka komutanı Rüştü Bey BMM’ye Osman Ağa’nın eşkiyalığından, taşkınlığından şikayet eder. Mustafa Kemal’den Topal Osman’a çekilen tel şöyledir: “Hizmet vatanseverliğini takdir, fakat işlerinizde daima hükümeti güçlendirecek biçimde hareket etmeniz.” 1921’de Lazistan mebusu Osman Bey Mustafa Kemal’e bir telgraf gönderir “Bu cahil adamın şimdiye kadar Giresun’da yapmadığı rezalet kalmadı. Rumlardan ve ahaliden aldığı yüz binlerce liranın hesabını kimse soramıyor. Şimdi eşkıyalığını Trabzon liman içinde yapmaya başlıyor ki… bu halin devamı pek çok çirkin olaya sebebiyet verecektir.” (Ayşe Hür Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman)

Siz de bizim sözümüzün değeri olmacağını bilerek devam edelim. Aşağıda katilin ve adamlarının Mustafa Kemal’e ne kadar yakın olduğunu vurgulamışsınız ya, bakın tarihici Ayşe Hür Musrafa Kemal’ e şah damari kadar yakın olan Falih Rıfkı Atay’ın katil topal ile ilgili düşüncelerini “Falih Rıfkı’ya göre Topal Osman basılan her Türk evine karşı 3 Rum evini basmak, mezarını kendine kazdırıp diri diri adam gömmek, vapur kazanlarında kömür yerine canlı adam yakmak gibi zulüm ve işkenceleri ile bölgeyi Rumlardan tamamen temizler. ” aktarıyor. (Ayşe Hür Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman)

Sizde bizim sözümüzün bir değerinin olmayacağını bilerek, asker kaçağı, soyguncu Topal’in Ermeni, Kürt ve Rum halkının ortak katili olduğunu meclis tartışmalarından söyle aktarıyor Ayşe Hür Mustafa Kemal’in artık en yakın adamı olan Topal Osman’ın oluşturduğu 47. Alay, Mart 1921’de patlak veren Koçgiri Kürt isyanını bastırırken öyle zalimane yöntemlere başvurur ki, Meclis’te büyük tartışmalar yaşanır. Topal Osman sadece isyancı Kürtleri değil, Suşehri, Koyulhisar, Reşadiye, Niksar ve Erbaa’daki Ermeni ve Rumları da öte dünyaya havale etmiştir. (Ahmet Emin Yalman’ın Topal Osman’la Mülakatı, Vakit, 19.2.1922) Birliği ile oradan Sakarya Meydan savaşına katılmak üzere yola çıktığında son bir hamle yapar ve Merzifon’un Rum ve Ermeni ahalisini katleder. “( Ayşe Hür Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman)

Sizde bizim sözümüzün bir değerinin olmayacağını bilerek, Kocgiri’de ki katliamdan sonra Sakarya’ya geçen katil ve çetesi denildiği gibi tüm birliği 5500 kişi Sakarya da ölmemiştir.Ayse Hür yine bu durumu söyle aktarıyor . “Kahramanımız, ideolojik önderi, Tirebolulu Binbaşı Hüseyin Avni Bey komutasında Sakarya’da savaştıktan sonra sağ salim geri döner. (Bugün çok yaygın olan ve Topal Osman’ın cepheye 6000 kişilik Giresun gönüllü ile gittiği, bunların 5500’ünün şehit olduğu efsanesine gelince: Falih Rıfkı ve Alptekin Müderrisoğlu gibi ciddi kaynaklara göre Sakarya Meydan Savaşı’nın tüm şehit sayısı 3282’dir. Yani Topal Osman hayranlarının verdikleri rakamlar tamamen uydurmadır.)” (Ayşe Hür Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman)

Sizde bizim sözümüzün bir değerinin olmayacağını bilerek şu anki meclis BMM ‘nin devami niteliğindedir. Ve Birinci mecliste ikinci gurup liderlerinden Trabzon milletvekili Ali Şükrü beyi hiç gözünü kırpmadan öldürtmüştür . Bu son katliam kim derdi ki onun sonu olacaktı. Ve öldürülme emrini kim vermiştir, TIĞLI şaşırabilir ama Mustafa Kemal ölüm emrini vermiştir. TIĞLI herhalde tarihi de Topal Osman’in torunlarından okuyunca meclis yerine katile sahip çıkmıştır. Ayşe Hür’den kaynaklar göstererek aktardığı bu son olaya beraber bakalım “Topal Osman’ı daha da popüler yapacak olay ise ufuktadır. Bilindiği gibi Birinci Mecliste Mustafa Kemal ve arkadaşlarının oluşturduğu 1. Grup ile Mustafa Kemal’e çeşitli nedenlerle muhalefet edenlerden oluşan 2. Grup sürekli çatışma içindedir. 2. Grubun liderlerinden biri de Trabzon milletvekili Ali Şükrü Bey’dir. Dini konulardaki hassasiyetleri ile dikkati çeken Ali Şükrü Bey, Mustafa Kemal’in Hakimiyeti Milliye gazetesine karşılık Tan gazetesini çıkarmakla yetinmez bir de Hilafet yanlısı broşür bastırır. Lozan görüşmeleri sırasında İsmet İnönü’nün hariciyeci olmamasını eleştiren Ali Şükrü, bu dönemde meclis çalışmalarını engelleyerek Mustafa Kemal’in tepesini iyice attırmıştır. Hatta Mustafa Kemal’le birbirlerinin üzerine yürümüşlerdir. Bu günlerde Ali Şükrü Bey birden ortadan kaybolur. Kayboluşunun üçüncü günü kardeşi bakanlar kuruluna başvurur, bir çobanın ihbarıyla boğulduğu anlaşılan ölüsü Ankara civarındaki Mühye köyü civarında bulunur. Kurulan bir komisyon bazı somut delillerden (örneğin Ali Şükrü Bey’in sıkılmış yumruğunun arasında bulunan hasır parçasının Topal Osman’ın evindeki sandalyeden kopmuş olduğu tespit edilmiştir) hareket ederek Topal Osman’ın suçlu olduğuna karar verir. Anlaşıldığı kadarıyla, Topal Osman, Ali Şükrü Bey’in Mustafa Kemal’i sürekli üzmesine tahammül edememiş, (yani durumdan vazife çıkarmış) ve Ali Şükrü Bey’i, Mustafa Kemal tarafından kendisine bağışlanan Papazın Bağı denen yerdeki evine davet ederek öldürmüştür.

“Olayın ortaya çıkması üzerine Topal Osman’ın nasıl teslim alınması gerektiğine dair harekat planını bizzat Mustafa Kemal hazırlar ardından eşi Latife Hanımla birlikte Çankaya Köşkü’nden ayrılıp, İstasyon civarındaki eve çekilir. Alınan tedbir yerindedir, çünkü Topal Osman Ağa teslim olmayı kabul etmediği gibi Çankaya Köşkü’ne gidip öfke ile her yeri kırıp döker. (Rauf Orbay, Yakın Tarihimiz, C.4) Fakat 1 Nisan’ı (1923) 2 Nisan’a bağlayan gece sabaha kadar süren çatışmada yaralı olarak ele geçirilecek, hastaneye götürülürken yolda ölecektir. Nedense başı kesilerek alelacele gömülmüştür. Ancak Meclis daha önce Ali Şükrü Bey’in katillerinin yakalanarak Ulus Meydanı’nda idam edilmesi kararını oybirliği ile aldığı için, başsız ceset mezardan çıkarılır, Ulus Meydanı’nda ayağından darağacına asılır. Olayın arkasında kim vardır sorusu o günlerde herkesi meşgul etmiştir. Mustafa Kemal’in neden İstasyon’daki eve geçtiği, Topal Osman’ın neden Çankaya Köşkü’nü talan ettiği, yaralı halde yakalandığı halde neden kafasının hemen kesilip gömüldüğü gibi konular şüphe çekmiştir. İlginçtir, hemen her konuda bir şeyler söyleyen Mustafa Kemal, bu konuda suskunluğunu korumuştur. Ali Fuat Cebesoy Mustafa Kemal’in Topal Osman’ın ‘tepelenmesi’ sırasında sessiz kalışını biraz imalı biçimde anlatır. (Siyasi Hatıralar) O dönemde TBMM zabıt katibi olan Mahir İz Yılların İzi adlı anı kitabında hem Ali Şükrü Bey’in yıpratıcı muhalefetinden hem de artık hizmetine lüzum kalmayan Topal Osman çetesinden kurtulmak için bir taşla iki kuş vurulduğunu söyler. Türkiye Cumhuriyeti adlı kitabında Mahmut Goloğlu’da benzer bir kanıda olup, Mustafa Kemal’e ömrü boyunca sadık kalmış olan Falih Rıfkı Çankaya kitabında, “Topal Osman da en sonunda nizamlı ordunun kıta Kumanlarından İsmail Hakkı Tekçe tarafından ve Mustafa Kemal’in emriyle Çankaya sırtlarında vurulmuştur” der.”(Ayşe Hür Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman

Sizde bizim sözümüzün bir değerinin olmayacağını bilerek en son aşamaya gelelim. Yakın tarihte Topal Osman ve katil arkadaşlarını bir çok kez aklama girişimleri oldu. Bu konuda TIĞLI yalniz değil ama bu ancak 80li yılların ortasında sonuç verdi. 2000li yıllara kadar öyle gözle görülür bir şey olmaz. Ta ki ergenekoncu jandarma komutanı Veli Küçük’ün Kardenize gidinceye kadar. Veli Küçük cok etkikendiği Topal’in heykelini Giresuna dikmek için harekete geçer ama hayatın cilvesi yine bir CHPli belediye başkanı dikilen heykeli depoya kaldırır. Gerisini Topal Osman efsanesinin sonu gelmiş midir? diye soran Ayşe Hür söylesin “Burası biraz karışıktır. 1925’de bizzat Mustafa Kemal’in emri ile naaşı Giresun Kalesi’nde ilk gömüldüğü yerden alınıp, yine kale içindeki anıt mezara nakledilir. 1981’de Giresun mülki yöneticileri kendisini kahraman ilan etmek için Türk Tarih Kurumu’ndan görüş alırlar ama gelen cevap olumsuzdur. 1983’de Kenan Evren şehri ziyareti sırasında Topal Osman’dan övgüyle söz eder. 1987’de yerel yöneticiler 2 Nisan’larda Topal Osman’ı anmaya başlarlar. Yıllar sonra Susurluk Skandalı’nın baş kahramanlarından emekli tuğgeneral Veli Küçük, güya Giresun’da jandarma bölge komutanlığı yaptığı sırada, Topal Osman Ağa’nın hayatından pek etkilendiğini için adına bir heykel yaptırmaya karar verir. İstanbul’da yaptırdığı heykel, 2001 yılında dikilmesi için Giresun’a gönderilir ama dönemin belediye başkanı, bugünkü CHP Milletvekili Mehmet Işık’ın talimatıyla, depoya kaldırılır. 2002’de heykel konusunda mülki idare, İçişleri ve Genelkurmay arasında bir dizi yazışma yapıldığı haberleri basına sızar. Aynı yıl, Giresun kalesindeki anıtın eski Türkçe yazılı kitabesi üzerindeki metinde Topal Osman’ın “Pontusçuların imhasındaki hizmetlerini” öven cümleleri “milli güvenlik siyaseti” açısından sakıncalı bulunur ve yerine “milli güvenlik siyasetine uygun” Latin harfli yeni plaket konulur.”(Ayşe Hür Çağımızın Bir (Başka) Kahramanı: Topal Osman)

Ayşe Hür’ün yazıyı yazdığı dönemde hava biraz belki farkli yerden esiyordu, o yüzden efsane bitiyor mu diye bir soruyu sorabilmiş, yazının bugün bir devamı olsa ben değil derdim, efsane bitmiyor tam tersine daha da ete kemiğe büründürülmeye çalışılıyor derdim .Ayşe Hür de herhalde  bugün o sorunun anlamsızlığını görmüştür . Öyle bir soven histerinin ıçine hapsolduk ki ırkçı ıktidar koalisyonu değil sözde ana muhalefet partisinden bir milletvekili 2000li yıllardaki arkadaşını âdeta boşa çıkaran bir soven çabanın parçası olduğunu görüyoruz.

Ne yaparsanız yapın katilden kahraman çıkaramayacaksınız. Seçim malzemesi olarak ırkçılıkla birbirinizle yarış icerisine girmeniz çok ayrı bir sorunken , Bunca halkların kanı elinde olan, hatta içerisinde olduğunuz meclisin bir üyesini de acımasızca katleden bu soysuz ,hırsız, hayduta ve çetesine onure etme yarışına girmeniz ise tam bir utanç kaynağıdır. Bir kere daha CHP’nin yüzdüğü karasularını göstermesi acısından bu durum ibret vericidir.

CHP içerisindeki sosyal demokratlara çağrımızdır, bu kanlı katil ve çetesinin mecliste aklanmasına ortak olmayın, bu sinsi, alçak girişime karşı harekete geçin. Kamuoyununda bu konuda duyarli olması çağrısinda bulunuyoruz. Bu katiller yüzünden 353.000 insan Karadeniz’de katledildi. Yine yüzbinlerce insanımız zorla yerlerinden yurtlarından edildi. Ayrica bizim ailemizin de dahil olduğu onbinlerce çocuk ailesinden zorla kopartılarak başka ailelere verildi. Bizim için tarifsiz acının yüzüncü yılında yüzleşme için seferberlik olacağına , katillere böylesi jestin ne anlama geleceğini siz Kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Yukarıdaki hatırlatıcı yazının ardından CHP Giresun milletvekili Necati TIĞLI’nın cevaplandırılması isteği ile savunma bakanı Hulusi Akar’a  verdiği soru önergesini sizlere paylaşmak ve takdiri kamuoyuna  bırakmak istiyorum


**** *****

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Önerge şu şekildedir.
Aşağıdaki sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar tarafından Anayasanın 98. ve TBMM içtüzüğünün 96. Maddelerine göre yazılı olarak yanıtlandırmasını dilerim.

Necati TIĞLI
Giresun Milletvekili

Türkiye’de düşman işgaline uğramamış ve kurtuluş günü olmayan tek il Giresun’dur. Kurtuluş mücadelesine katılan 42’nci ve 47’nci alaylar Giresunlu gönüllüler tarafından meydana gelmiştir.

Afyonkarahisar Giresunlular Şehitliği ülkemizde kendi dışında şehitliği bulunan tek kent olma gururunu Giresun’a yaşatmaktadır. İzmir, Yunanlılar tarafından işgal edilince, Anadolu’da Yunan işgaline karşı ayaklanıp sokaklara dökülen ilk kentin Giresun olduğu da unutulmamalıdır.

Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasında iki gönüllü alayı ile yer alan Giresunlular, burada gönüllü askerlerinin tamamına yakınını şehit vermiştir. Sakarya Meydan Muharebesi’nde en çok şehit verme onuruna sahip Giresun Uşakları tarih sahnesinde yerini almıştır.

Giresun halkının hala kıvançla, gururla taşıdığı bir başka büyük onur da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenliğinden sorumlu yakın koruma fedailerini, muhafızlarını çok güvendiği Giresun Uşaklarından oluşturmasıdır.

Milli Mücadele kahramanı Osman Ağa, 12 Kasım 1920’de Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği doğrultusunda Muhafız Bölüğü’nü (Risayet-i Celile Muhafız Bölüğü) kurmuştur. Muhafız Bölüğü başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çankaya’yı ve Büyük Millet Meclisi adıyla kurulan, Türk parlamentosunu korumakla görevlendirilmiştir.

Tamamı Giresunlulardan oluşan birliğe Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi adı verilmiştir. Hatta bu muhafız birliğine meclise silah ve mühimmatlarıyla birlikte girme ve oturumları dinleme ayrıcalığı verilmiştir.

Bu gönüllülerin arasından Osman Ağa tarafından seçilen on kişilik Giresunlu muhafız da Mustafa Kemal Paşa’nın yanından hiç ayrılmadan, bir gölge gibi onu takip edip, kendi hayatları pahasına korumaya ant içmiş fedailerden teşkil edilmiştir.

Bu zor süreçte Atamızı koruyan, en yakınında yer alan, tehlike anında göz kırmayı günah sayan ve Osman Ağa’dan “Ata’nın eceliyle bile ölümüne izin vermeyin” diye talimat alan on kişilik Giresunlu muhafızların, fedailerin tanıtılması, hatırlatılması ve isimlerinin yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu Bağlamda;

1. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez” Atatürk’ün hayatını emanet edeceği kadar güvenine mazhar olmuş bu kahramanlarımızın, hatırasını yaşatmak üzere Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı herhangi bir çalışma yürütmeyi düşünmekte midir?

2. Tarihin akışını değiştirip, yeni tarihler yazdıran Ulu Önder’in ilk muhafızları, yakın korumaları olarak tarih sahnesinde yer alan, kitaplara konu olan, ebediyete intikal eden, her biri Giresun’un farklı köylerin de ki kabristanlarda yatan Giresunlu on kahramanın kabirlerinin düzenlenmesi ve bakımı için bir çalışma yapılacak mıdır?

3. Bu kahramanların isimlerini, aziz hatırasını yaşatmak üzere Giresun Kalesi içinde bulunan, Topal Osman Ağa Anıt Mezarının etrafına bu kahramanalar için yeni bir anıt mezar yaptırılması konusunda bir çalışma düşünülmekte midir?

4. Giresun ili sınırları içinde ya da ülkemiz toprakları içinde bulanan askeri birimlerden birisinin adını, Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi olarak değiştirmeyi ve bu kahramanları ölümsüzleştirmeyi düşündünüz mü?


******
*https://m.sondakika.com/amp/haber-osman-aga-nin-balmumu-heykeli-giresun-da-11849788/