Barış İçin Aktivite
Barış I Eirini I Peace I Aşiti

Zürih Havalimanı’ndan bir anne-kız hikâyesi

Mardinli Edibe Doğan ile 13 yaşındaki kızı Pelin 46 gündür Zürih Havalimanı’nda bekletiliyor

0 12.004

İltica başvurusu yapan Doğan ailesi, Güney Afrika üzerinden hava yoluyla geldikleri için İsviçre tarafından başvuruları kabul edilmiyor. Edibe Doğan, sınır dışı edilmemeleri için duyarlılık çağrısında bulunuyor. 

Türkiye’de yaşanan çatışmalı ortamdan dolayı binlerce Kürt yurtdışına kaçtı, zorunlu sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldı. Kimi Avrupa’yı, kimi ABD’yi tercih etti. Mardinli Edibe Doğan ise Irak Kürdistan Bölgesi’nin Duhok kentini tercih etti. Doğan, “PKK üyesi olduğu” suçlamasından dolayı uzun yıllardır Türkiye’ye gidemiyor, 2004 yılından bu yana Duhok’ta yaşıyordu.

Irak Kürdistan bölgesinde bir dönem gazetecilik yapan Edibe Doğan; Duhok Radyosu’nda Waarmedya Haber Ajansı’nda ve Zine Waar adlı aylık dergide kadın ve toplumsal sorunlar üzerine haberlere imza attı.

Anlatımlarına göre, 2005 yılında evlendi. Çiftin bir kızları oldu. Adını Pelin koydular. Bir süre sonra ilişkisi iyi gitmedi, eşiyle ayrılma kararı aldılar.

Edibe Doğan, kızıyla kentte yaşamaya devam etti ancak anne ile kızın bir sorunu vardı. Resmi kayıtlarda yoktular ve kimliksizdiler.

Türkiye’ye gitmesi durumunda tutuklanacak olan Edibe Doğan kızı Pelin ile yeni bir yaşam için Avrupa’ya gitmeye karar verdiğini anlatıyor. Bu karardan sonra, Güney Afrika üzerinden havayoluyla İsviçre’ye geldi, Zürih Havalimanı’nda indi.

Polisler tarafından yakalanan anne ile kız iltica başvurusunda bulundu. Ancak Doğan ailesi 46 günden bu yana havalimanında tutuluyor. İsviçre devleti Güney Afrika’yı ‘güvenli ülke’ statüsünde kabul ettiği için anne Doğan ile kızı Pelin’i bu ülkeye geri gönderme kararı aldı.

Edibe Doğan havalimanında günlerdir oksijenden bile mahrum bırakıldıklarını anlatıyor ve “Odalarımızda pencere bile yok. Çocukların psikolojisi bozuldu. Burası insanlar için uygun bir yer değil. Dışarıdan hiç kimseyle görüştürülmüyoruz. Defalarca arkadaşlarımız geldi ama görüştürülmedik. Dışardan izole edilmiş durumdayız” diye konuşuyor.

Ahval’e konuşan Edibe Doğan, kendisine bu pazartesi günü sınır dışı edilecekleri bilgisinin verildiğini söylüyor. Kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapan Doğan, “Göç ettim. Zorunlu sürgün hayatı yaşadım. Kimliksiz kaldım. Şimdi de iltica talebim reddedildi. Gidecek bir ülkem yok, cebimde bir kimliğim bile yok” sözleriyle yaşadıklarını özetliyor.

Hiç tanımadığı bir ülkede bir çocukla yaşamasının çok zor olduğunu anlatan Doğan’ın devamla anlattıkları ise şöyle:

“2005 yılından bu yana topladığım bütün paramı kaçakçılara verdim. Son kuruşumla buraya geldim. Şu an elimde hiç param kalmadı. Kızıma kahve alacak param bile yok. Bizi oraya fırlatıp atmak istiyorlar. Güney Afrika bizim için güvenli bir ülke değil. Biz güvenlik için buraya geldik, ama şimdi daha güvenlikli olmayan bir ülkeye gönderilmek isteniyoruz. Bize yardım edilsin.”

Edibe Doğan, Irak Kürdistanı’nda ‘boşanmış’ bir kadın olarak yaşamanın çok zor olduğunu ve kızı Pelin için bu yolculuğa çıktığını da şu cümlelerle ifade ediyor:

“Kızım 13 yaşında ve o da kimliksiz. En azından çocuğuma ait bir belge olsun istedim. Kimliğimiz yok diye yaşadığımız bölgeden asla dışarıya çıkamazdık. IŞİD süreci bizim için kabustu. Olası bir saldırıda etrafımızdaki insanların kaçacak bir köyü vardı. Ama ben ve kızımın gidecek hiçbir yeri bile yoktu. Yersiz yurtsuzduk. Tek başıma olsaydım orada direnirdim. Kızım için yola çıktım. Beni en çok bu durum yola düşürdü.”

Doğan’ın kızı Pelin Korkmaz da annesinin kendisi için bu yola çıktığına dikkat çekiyor. Pelin şöyle konuşuyor:

“Burası bir hapishane gibi, çocuklara göre bir yer değil. Bizim de diğer çocuklar gibi dışarıda koşmamız gerekirken, oksijen bile alamıyoruz. İsviçre’ye yeni bir hayat için geldik. Bir kimliğim olsun istedim. Annem de benim kimliğim olsun diye böyle bir yola çıktı. Lütfen insanlar duyarlı olsun. Ben ve buradaki diğer arkadaşım buradan çıkmak istiyoruz. En azından bir çocuğun bir ülkede kimliği olsun.”

Kaynak: Handan Tufan -Ahval

19 Ekim 2018