Roboski Katliamı sonrası Roboski’ye yerleşen vicdani retçi ve insan hakları aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı ile anayasa değişikliği referandumu öncesi bölgedeki durumu konuştuk.
25 Aralık 2016’da, yani Roboski Katliamı’nın beşinci yıldönümünden üç gün önce aralarında kendisinin ve Meral Geylani’nin de bulunduğu Roboski-Der’den beş, altı kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Yannis Vasilis Yaylalı, Roboski-Der’in de 31 Aralık 2016’da kapatılmasına dikkat çekti.
Vasilis Yaylalı, son olarak geçtiğimiz Perşembe günü katliamda yaşamını yitirenlerin anıldığı 211. “Perşembe Değerlendirmesi”nin güvenlik güçlerince engellendiğini dile getirdi.
Referandum sürecine giderken kendileri üzerinden bulundukları coğrafyaya korku salınmak istendiğini dile getiren Vasilis Yaylalı, yaşananları şöyle aktardı:
“Tedbir gözaltısı”
“Önce Roboski anması yaptırmamak için anma için koordine olabilecek kişileri katliamın beşinci yıldönümünden üç gün önce gözaltına aldılar.
“Daha sonra içeride birçok soruşturmaya maruz kaldık. O soruşturma esnasında askerler bunun tedbir gözaltısı olduğunu açıkça söylediler.
“Bana uluslararası casusluktan tutun örgüt propagandasına kadar, cumhurbaşkanına hakarete, halkı isyana teşvike kadar pek çok suçlama yöneltiyorlardı. Ama biz baştan beri esas olarak neden alındığımızı biliyorduk.
“Bizim üzerimizden tehdit”
“Çözüm süreci boyunca kolluk güçlerinde bize karşı birikmiş bir öfke vardı.
“Referandum sürecine giderken bizim üzerimizden bulunduğumuz coğrafyaya korku salmak istiyorlar.
“Biz istediğimizde anmayı da durdururuz, anmayla ilgili çalışanları da istediğimiz zaman gözaltına alırız diyerek bizim üzerimizden köylüler tehdit edildi.
“Bizim belirlediğimiz alanın dışında bu anmayı yaparsanız, gözaltında tutulanları tutuklarız diyerek şantaj yaptılar.
“Güvenlik güçleri bizi köyde istemiyor”
“Güvenlik güçleri benim ve Meral Geylani’nin köyden çıkmamızı istiyorlar.
“Biz yıllardır, Roboski katliamından bu yana orada ailelerle yaşıyoruz ve dayanışma içerisindeyiz.
“Şimdi köyde korku sarmalını yaymaya başladılar. Bizim üzerimizden köylülere baskı yapıyorlar.
“Bunlara verdiğiniz evi geri alın, almazsanız size verdiğimiz silahı geri alırız diyorlar. Oturduğumuz evin sahibi emekli korucu. Oğlu da daha sonradan korucu oldu.
“Şimdi koruculuk eskisi gibi değil. Sadece ekmek kapısı olarak bakılıyor. Sınır ticareti engelleniyor, bahçelere, yaylalara çıkmaları zaten yasaklı. Şimdi bir kişi koruculuk yaparak 5-10 kişinin geçimini sağlıyor.
“İnsanlar ekmekleriyle vicdanları arasında bırakılıyor”
“İnsanlar, ekmek parasıyla vicdanları arasında bırakılmak isteniyor. Ekmeğinden olursa aç kalacak ama bir yandan da biz varız.
“Kimseyi ekmeğiyle vicdanı arasında bırakmayın diyoruz. Bizim orada yaşamamıza yasal bir engel varsa bununla ilgili işlem yapın diyoruz.
“Perşembe Değerlendirmeleri 211 hafta sonra yapılamadı”
“Bu hafta ‘Perşembe Değerlendirmesi’ gerçekleştirilemedi.
“Güvenlik güçleri, basın açıklamasının yapılması halinde basın açıklamasına müdahale edeceklerini, gözaltılar olacağını, çok yüklü para cezaları vereceklerini söyleyerek ailelere gözdağı verdi.”
“Perşembe Değerlendirmeleri” nedir?Yannis Vasilis Yaylalı “Perşembe Değerlendirmeleri”nin ne olduğunu şu sözlerle aktarıyor: “Bizim annelerimiz 55. haftaya kadar sürekli mezarlığa gidip çocukları için dini ritüellerini yapıyorlardı. “Cumartesi Anneleri örneğini vererek her perşembe günü periyodik şekilde basın açıklamaları yapalım dedik. “Roboski katliamı sonrası 55 hafta adalet nöbeti tutulurken, sonrasında 266. haftaya kadar Roboski Mezarlığı’nda ‘Perşembe Değerlendirmeleri’ yapıldı. “Daha önce de muhtar aracılığıyla ‘Perşembe değerlendirmesi’ yapmamamız yönünde çağrılar yapılıyordu. Fakat biz yapacağımızı ve geri adım atmayacağımızı belirtiyorduk. “Ta ki, referandumun yaklaşmasıyla birlikte baskının çok yoğunlaşmasına dek… Geçtiğimiz hafta perşembe değerlendirmesini yapamadık.” |
Yannis Vasilis Yaylalı hakkındaYannis Vasilis Yaylalı, kamuoyu tarafından İbrahim Yaylalı olarak tanındı. Gönüllü olarak 1994’te gittiği askerlik sırasında yaralı olarak PKK’ye esir düştü. Bırakıldıktan sonra ise 3,5 ay cezaevinde kaldı. Bu aşamada Rum olduğunu öğrendi. Cezaevinden çıktıktan sonra askere gitmeyi reddetti ve vicdani retçi oldu. 1998-2003 arası “örgüt üyeliği”nden yargılandığı davadan beraat eden Yaylalı, 2015’te Rum kökenli olduğu gerekçesiyle mahkeme kararıyla ismini değiştirdi ve Yannis Vasilis Yaylalı ismini aldı. Yaylalı, 34 sivilin öldüğü Roboski katliamının ardından Roboski’ye yerleşti ve hala orada yaşıyor. * Kaynak: Demokrat Haber |
(EKN)
