Barış İçin Aktivite
Barış I Eirini I Peace I Aşiti

Salih Müslim: ‘Biden Kürtleri yakından tanıyor, ilişkiler Trump gibi olmaz stratejik olur’

0 114

Amerika’da 2 Kasım’da yapılan başkanlık seçimleri dünyada olduğu kadar Türkiye’yi ve özellikle de Kürtleri de yakından ilgilendiriyordu.

Kuşkusuz başkanlık seçimleri, Suriyeli Kürtlerin, Rojava bölgesinin durumu ve geleceği açısından da önemliydi.

Nitekim Erdoğan’ın Trump’ın kişisel ilişkisi ve Trump’ın fevri karar almaları, bir tweet ile Amerikan askerlerini Kürt güçlerinin denetimindeki şehirlerden çekme kararları, Kürtlerin Beyaz Saray’a olan güveninin yitirmesine neden olmuştu.

Bu yüzden Kürtler Amerika seçimlerinde Demokrat Parti adayı Joe Biden’in kazanmasını diledi ve sonuç tam da bu şekilde oldu. Amerikan’ın yeni başkanı seçilen Biden ve yönetiminin Suriye ve özelde Rojava bölgesine yönelik politikası kadar Suriyeli Kürtlerin de Biden başkanlığındaki Amerikan’ın yeni yönetiminden beklentileri merak konusu.

Yankılar’ın konuğu PYD Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim ile bölgedeki son durumu, Biden yönetiminden beklentilerini, Şam ile ilişkileri, Suriyeli Kürtler arasında başlayan birlik görüşmelerini, PKK-KDP gerilimini konuştuk.

Özellikle Eyn İsa bölgesi son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı cihatçı grupların saldırılarının devam ettiğini hatırlatan Müslim, “Saldırılar devam ediyor, hiç kesilmedi. Ateşkes bizim için geçerli değil, saldırıları devam ediyor, top, roket atışları yapılıyor. Ama pek çok sanmıyor, rutinleşmiş gibi. Buradaki durum sanki normalleşmiş gibi. Çetelerin halka baskısı, öldürmeleri, kaçırmaları, rehin almaları hiç durmamıştır. Afrin’den Serekaniye’ye kadar bunlar devam ediyor. Türkiye’nin SİHA’ları hiç durmuyor, bazen vuruyor, bazen sivilleri öldürüyor…Türkiye faşizmi burada olduğu müddetçe yeni saldırılar hep olacaktır. Kobani’ye yönelik gözle görülür saldırı hazırlığı yok ama beklenebilir” dedi.

Amerikan seçimleri ve Biden yönetimiyle ilgili Salih Müslim şu değerlendirmeyi yaptı:

“Amerika stratejik uzun vadeli planlarını yapıyorlar. Trump döneminde kişilik olarak bu yapıldı. Erdoğan ile Trump ilişkisi kişiseldi. Biden 2016’dan önce Başbakan yardımcısıydı, buradaki olayları, Kürtler Suriye sorununu biliyor, ilgileniyordu.

Sanırım Biden zamanında ilişkiler daha stratejik çizgiye geleceklerdir. Trump dönemindeki gibi sapmalar, Erdoğan hatırı için çekilme olmayacaktır, Amerika’nın gerçek politikası hayata geçirilir diye düşünüyoruz.

Yeni görevlendirdiği kişiler de Blinken gibi Suriye meselesiyle daha derinlikli ilgileniyorlardı. Sanırım bir şeyler olacak. Belki bizim istediğimiz gibi olmayacaktır ama Türk faşizminin istediği gibi de olmayacaktır. Biden’in daha önce Türkiye, Erdoğan hakkında söyledikleri belli. Türkiye’nin lehine olmayacaktır.

Bizim de düşüncelerimiz, planlarımız var. Serekaniye, Tel Abyad, Afrin özgürleştirmek, geri almak bizim planımızdı. Bu durumda böyle olmaz. Türkiye buraları işgal etti, şimdiden ilhak etmeye çalışıyor. Demografik değişiklik, baskı, Türkçenin okutulması, yerli halkın kovulması kabul edilemez. Biz kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz, siyasi durum, ne zamana elverişli olursa bir şeyler yaparız. Türkiye, Afrin, Serekaniye, Tel Abyad’da uluslararası konsensüs olmasaydı bunları yapamazdı. Bu konsensüs bozulursa biz de kentlerimizi geri almaya çalışırız. Ancak biz Amerikan politikasına dayanmıyoruz. İkili çıkarlar üzerinde ilişkilere devam edebiliriz.

İşgal durumu kabul edilemez, bu her zamanki talebimizdir. Türkiye bütün vahşetiyle bu çeteler yoluyla istediğini yapıyor. Çeteler Türkiye’nin onayı olmadan bir şey yapamaz. Oralarda ne oluyorsa, talanlar, öldürmeler, demografik Türkiye onayıyla olur. Türkiye’nin buralarda çekilmesi gerekiyor. Bu savaşla mı, görüşmeyle olur bilemeyiz ama bu sonuna kadar böyle devam edemez. Türkiye çekilmelidir bu kentlerden.

Gelecek yönetim daha tecrübeli. Blinken (Amerika’nın yeni başkanı seçilen Joe Biden, Dışişleri Bakanlığına Antony Blinken’ı getireceğini açıkladı) hatta Biden buradaki durumu Kürtlerin ne durumda olduklarını biliyorlar. Sanırım kişisel ilişkileri yok. Türkiye yönetimi, faşizmi her tarafı karıştırmış. Birisinin bunlara dur demesi gerekiyor. Türkiye’nin Avrupa, Amerika ile çelişkileri böyle gidemeyiz. Biz de bir tarafız. Kendimizi savunmamız için bir şeyler yapmamız gerekiyor. Gelecek olan yönetim bunun için daha gerçekçi olacaktır. Biden Kürtleri de yakından tanıyor. Politikalarında değişiklik yapacaktır. Biz de örgütlüyüz…”

Müslim, ENKS ile birlik çalışmaları konusunda şu bilgiyi verdi:

“Görüşmeler bitmiş değil, sonlandırılmadı ama bir kesintiye uğramış durumda. Amerika ve SGD arabuluculuğunda yapılıyordu. Amerikan tarafındaki sorumlu emekliye ayrıldı. ENKS temsilcisi de Güney Kürdistan’a gitti. Ama bitmiş değil, konular çok olduğu için yavaş gidiyor…”

Salih Müslim’in PKK-KDP gerilimi konusundaki yorumu ise şöyle oldu:

“Türkiye’nin oyunlarıdır. Kürtleri birbirine düşürme oyunları oluyor. Umudumuz çatışmanın olmaması, diyalogla her şey çözülebilir. Güney Yönetimi kurulduktan beri hep diyalog içerisinde olmuştur. Sorunun diyalogla çözülmesi için çabalar da var, KNK’nin ve bizim de buradan bir komisyon gitmiştir, çatışmaların olmaması için her kes çabalıyor… Bu Türkiye’nin tuzağıdır, bu tuzaklara düşmemek gerek, çatışma olursa tüm Kürt halkı kaybediyor. Oradaki Federalizm bütün Kürtler için bir kazançtır. Türkiye onları da çökertmek istiyor. PKK’den de kurtulmak istiyor, bunun için de birbirine düşürmek istiyor. Bazı Kürtleri de aldatıyor. Umarız ki böyle bir şey olmaz…”

Peki Türkiye ile diyaloga hazırlar mı? Yanıt şöyle:

“İşgal altında diyalogun ne faydası olacak. Biz barıştan yanayız, ama önce Afrin, Gri Spi (Tel Abyad) Serekaniye’den çekilmeden kiminle oturacağız. Biz Türkiye ve Türk halkına karşı kötülük istemiyoruz, berber, birlikte yaşayabiliriz. Ama bunun için önce çok şey yapması gerekiyor… Türkiye Suriye’den elini çekerse, tüm sorunlar çözülebilir.”

Salih Müslim Şam ile ilişkiler konusunda son durumu “İlişikler kesilmiştir. Beş ay önce adamlar açıkça ‘şimdi buna hazırız değiliz’ dediler. Biz hala dengeler bakıyoruz. Rusya ve Amerikalarla ilişkilerimiz kesilmemiştir. Herkesle diyalog yapıyoruz. Ancak Şam hala kendi mantalitesini hala değiştirmemişler. Rejim hala sanki 2011 öncesine dönebilecek durumda. Projesi, söyleyebildiği yeni bir şey de yok… Rusya bizi rejimin kucağına itmek istiyorlar, biz bunu kabullenmeyiz, biz zayıf değiliz, yalvaracak değiliz” ifadeleriyle aktardı.

Kaynak: Ahval