Barış İçin Aktivite
Barış I Eirini I Peace I Aşiti

Vicdani Retçi Şendogan Yazıcı’dan HDP ve YSP’ye açık mektup

"Silahı, savaşı reddeden, barışı savunanlarla militarizmin en rezil halini kuşananlar arasındaki farkı göstermenin, vicdani redcilerin sesi olmanın kolay, zahmetsiz, bedelsiz bir yoluydu bizim adaylığımız. Fakat HDP/YSP seçkinleri, bizim bu görünürlük talebimizi bile önemsemeyerek yerle yeksan etti"

0 30

14 Haziran seçimlerine giderken milletvekili adayı belirleme sürecine bir itiraz da vicdani redçilerden geldi. “Silahı, savaşı reddeden, barışı savunanlarla militarizmin en rezil halini kuşananlar arasındaki farkı göstermenin, vicdani redcilerin sesi olmanın kolay, zahmetsiz, bedelsiz bir yoluydu bizim adaylığımız.” diyen vicdani retci Şendogan Yazıcı milletvekili adaylığının kabul edilmemesi hakkında ise ‘HDP/YSP seçkinleri, bizim bu görünürlük talebimizi bile önemsemeyerek yerle yeksan’ ettiğini belirtti.

 

Vicdani Retci Şendogan Yazıcı’nın sosyal medya hesabi üzerinden “HDP/YSP’ye açık mektup” baslığıyla  paylaştığı itirazını ve isyanını haklı gördüğümüz için eleştiri mahiyetinde ele alınmış olan bu açık mektubu sizler ile paylaşmayı doğru bulduk.

Vicdani retci Şendogan Yazıcı’nın milletvekili aday adaylığı seçimine ilişkin sosyal medya hesabi üzerinden HDP ve YSP’ye yazdığı açık mektubun tamamı aşağıdadır:


“HDP/YSP’ye açık mektup

Hepiniz rap rap yemin törenlerinde silahlı külahlı askerlik için yemin ederken bizler “öldürmeyeceğiz” diyerek vicdanımızın sesini dinledik.

Korkakça “tüfek omza” emrini ve komutunu duyunca “hazırol”a geçenlerinizin bizim taleplerimize kulak tıkaması, sesimizin daha geniş kesimlere duyurulmasına duyarsız kalması çok da şaşırdığımız bir durum değildi.

HDP/YSP’nin program ve tüzüğündeki taahhütlere uygun davranacağını umarak Türkiye’nin seçilemeyeceğim herhangi bir bölgesinden gösterilmek umuduyla Yeşil Sol Parti’den milletvekili aday adayı oldum. Bir vicdani redci olarak aday adaylığım tamamen sembolikti, Yüksek Seçim Kurulu tarafından reddedilecekti, ben de bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunu kullanacaktım… Ama seçilsem dahi vicdanımızı kuşandığımız için maaşımızın yatacağı bir banka hesabımız bile olmayacaktı, çünkü silah kuşandıramadıkları vicdanlı yurttaşların hesap açmasını bile engelleyen bir devletle karşı karşıyayız. Sanmayın ki bir maaş veya kıyak emeklilik beklentimiz vardı… Vicdanını satılığa çıkarmamış silahsızlardan korkmamanızı beklerdik.

Silahı, savaşı reddeden, barışı savunanlarla militarizmin en rezil halini kuşananlar arasındaki farkı göstermenin, vicdani redcilerin sesi olmanın kolay, zahmetsiz, bedelsiz bir yoluydu bizim adaylığımız. Fakat HDP/YSP seçkinleri, bizim bu görünürlük talebimizi bile önemsemeyerek yerle yeksan etti.

Bizler, 1990’lardan bugüne dek, onlarca yıl hapis yatan ve yüzbinlerce lira para cezasına çarptırılan yüzlerce vicdani redciyiz. Aynı zamanda, bizle aynı yolun yolcusu olan ve bizden haberdar olamayan yüzbinlerce “asker kaçağı”nın da yanındayız.

Bugüne kadar düzenin tüm kurumlarına rağmen vicdanımızı takip edip silahlı hizmeti reddeden ve barışı savunan vicdani redçilere ve anarşistlere verdiğimiz desteği şimdi size karşı ve size rağmen de vermeye devam edeceğiz. Çünkü siz bu tavrınızla esasen sistemin değişmesini isteyen değil sistemin bir  parçası olduğunuzu kabul ettiğiniz ve size tahsis edilen oyun bahçesinde siyaset yapmaya razı olduğunuzu bize göstermiş oldunuz.

Biz ise eşit ve şiddetten uzak bir dünya yaratmak amacıyla, insan haklarına ve doğaya saygı gösteren toplumların inşasını günlük çıkarlarla siyaseti düzenlemeye tercih etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte, biz yine askerlik ve savaş karşıtı mücadeleyi daha geniş kitlelere ulaştırmak ve farkındalığı arttırmak için çabalamaya devam edeceğiz.

Ve bunu size karşı ve size rağmen de olsa yapmaya devam edeceğiz. “