Barış İçin Aktivite
Barış I Eirini I Peace I Aşiti

Yaşadığımız deprem neden adeta soykırıma dönüştü

Türkiye'de ve özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı yerler OHAL'in ne anlama geldiğini bildiğimizi belirtmem lazım.Turkiye hükümetleri ya toplu yikimlar planladığı zamanlar böyle bir önlem alir ya da nedeni olduğu büyük yıkımların üstünü örtmek, suçlarının üstünü kapatmak için ve oradan dahi zafer çıkarmak için uğraşır.

0 42

 

– Depreme dair notlar –

Yannis Vasilis Yaylalı

Milli ve yerli diktatorumuz Recep Tayyip Erdoğan depremin en önemli iki günü sustu,sustu ve ağzını açtığında depremzedeleri ve onlar ile dayanışma içerisinde olanlari tehdit etti ohal ilan etti, ardından kendileri gitmediği gibi yardım ulaştırmaya çalışan halkın yardımlarına ohal bahane edilerek el kondu, depremzedeler için kendi imkanlariyla getirilen iş makinalarının çalışmalarına izin verilmedi, ardından her diktatörün yapacağını yaptı ve twitter ve diğer sosyal medya kisitlandi.

Türkiye’nin diktatörü deprem bölgesini tecrit altina almak istiyor, çünkü üçüncü gün olmasina rağmen hala erisilmeyen bir çok göçük var, kendi dandik itibarını kurtarmak için belki de göçükler altında binlerce insanı kendi kaderine terk edecek. Onun için insanın hiç bir önemi yok hele hele göçük altindakilerin çoğunluğu Kürt halkindansa bunu seve seve yapacaktir.

O yüzden kimse pes etmemeli ve göçüklerin kendi kaderine terk edilmesine izin verilmemeli. Son canimiz da göçükler altından çıkarılıncaya kadar göçük bölgelerinde kalinmali ve ne kadar isteksiz olsalarda hükümetin,devletin oralarda çalışmaları teşvik edilmeli,bu ne pahasına olursa olsun yapılmalıdır.

Türkiye’de ve özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı yerler OHAL’in ne anlama geldiğini bildiğini belirtmem lazım.Turkiye hükümetleri ya toplu yikimlar planladığı zamanlar böyle bir önlem alir ya da nedeni olduğu büyük yıkımların üstünü örtmek, suçlarının üstünü kapatmak için ve oradan dahi zafer çıkarmak için uğraşır.Benzer bir şeyi yaşadığımız bu büyük yıkım olan deprem için de yapacak, oysa yaşadığımız deprem göz göre göre geldi.

Yaşadiğimiz depremin böyle yıkıcı etkilerinin ortaya çıkmasınin kuşkusuz sorumlusu AKP hükümetidir. Bilim insanları yıllardır böylesi bir depremin geleceği noktasında uyarılar yapıyordu ama bu çağrılara kulak asilmadigi gibi deprem bölgesinde depreme uygun yapilar yapılmadı, deprem bölgesinde yapılar ağaçlardan düşen yaprak misali içlerinde canlarimizla yok oldular.Şimdi hükümet sorumluluğu kabul edip bunun gereği neyse onu yapmak yerine depremzedelerin üzerinde ohal ilan etti. Düşünün ki ilk iki gün depremzedelerin kurtarılması için hayatı öneme sahipken devlet orada neredeyse yoktu ve geldiğinde ise kendi insanlarını düşman yerine koyup onlara karşı düşman hukukunu devreye soktu.

Bu duruma asla sessiz kalmamaliyiz, ama öncelikle göçük altinda kalan onbinlece canimiza odaklanmaliyiz, ve son insanımız kurtuluncaya kadar göçüklerin sadece inşaat molozu olmadığını irademizle hükümete göstermemiz gerekiyor. Hatırlayın ohal ilan edilen Cizre, Sirnak , Nusaybin, Sur vs gibi içerisinde insanlar ile yok edildiğinde kentler, yeniden yapılanma denilerek insan cesetleriyle molozlari kaldırıp çöplere attilar ve insanlarımızın uzuvları köpeklerin ağızlarinda ortaya çıkmıştı.Bunun benzeri bir durumu deprem bölgelerinde yaşamak istemiyorsak asla ohalin fiili olarak uygulanmasına izin vermemeliyiz .

Ve son olarak da hükümetin sorumluluğu üzerinden atmak için ‘kader’ yalaniyla bu işin içerisinden siyrilmasina izin vermemeliyiz, burada yaşanan şey devletin sorumsuzluğu yüzünden adeta soykırıma dönüşmüştür bunu asla unutmayıp bu sorumlularin yargılanıp cezalarini çekmeleri için hukuksal anlamda da mücadele etmeye devam etmeliyiz. Kocaeli, Van, Elazığ depremlerinde hiç birşey olmamış gibi yollarına devam edip bugünün yaşanmasına neden oldular, eğer aynisini bu büyük depremde de yaparlar ve yakalarını yine kurtarirlarsa bundan sonra neler yaşanacağını siz düşünün derim…..